25 Nisan 2009 Cumartesi

Şu ana kadar ne oldu: Cleveland - Detroit

Efendim, bildiğiniz gibi Playoff'lar başladı, hatta ilk turun sonlarına gelindi. Ben de eşleşmelerin durumlarını masaya yatırayım dedim. Değerlendirmeye tuttuğum takım, NBA normal sezon birincisi ve pek tabii ki bana göre en önemli şampiyonluk adayı Cleveland ve çok başarılı geçen senelerin ardından, hızlı çöküş dönemine geçen Detroit'le başlayacağım. Okuyunuz.

Öncelikle seri başlamadan önceki tahminim 4-1'di. Detroit'in yıllardır süregelen kazanma alışkanlığı, bizim bana göre kesin olan 2-0 sonrası cıvıma olayı beni tek maç alma olasığı hakkında düşündürmüştü. Seri başladı ve tahminlerim Detroit'in beklediğimin de altında kalması sonucunda tam anlamıyla içimde patladı. Adamların içi geçmiş bilader, bir Prince vardı ona da Lebrağam hesabı kesti. Rasheed desen artık onun da sonbaharı, bırakacak bizleri.

Kısa kısa (hatta çok kısa kısa) maçlara bakarsak, ilk maç bize normal sezondaki son maçı hatırlattı. Çok düşük tempoda, savunmaların çarpışmasını seyrettik camia olarak. Neyse bizim asi taraftar ve Lebron'un maça ağırlığını koymasıyla rahat aldık. İkinci maçta ise Lebron'un yanına diğerlerinin de katılımıyla çok rahat kazandık. Detroit; aynı tas,aynı hamam. Stuckey de takılıyor Rafer Alston nidasıyla. Gelgelelim 3.maç, ki Detroit için kesinlikle çok önemliydi, yine düşük tempoda geçti, Lebron'u daha da iyi tuttular. Bu sefer de bizim zengin frontcourtun ihtiyar delikanlısı Joe çıktı meydana. Çok uzatmaya gerek yok, biliyorum çok aceleye geldi, tam aktaramadım size durumu. Kısaca; Detroit efsanesi bitmiştir, daha da gelmez uzun süre NBA'e.

Mo sende akıllı ol yavrucum, hadi bu seri idare ediyoruz da sıkıntıya gerek yok ileriki turlarda.

Hiç yorum yok: