İlk maç CSKA ve Barça arasındaydı. Doğrusu her ne kadar Barcelona'yı favori gösterenler olsa da (bkz:Kaan Kural) çok fazla bir şüphem yoktu bu maç hakkında. Aslında Barcelona daha iyi başladı CSKA'ya göre. İlk periyotta Lakovic, Navarro'nun dışardan üçlükleri bulması, eski dost Andersen'in de Barcelona adına en etkili performansını sergilemesi eminim ki acaba dedirtmiştir bazı basketbolseverlere. Her neyse, Barcelona'nın üstünlüğü bana göre Navarro ve savunmada önemli katkı veren Grimau'nun 3 faul alması ve dolayısıyla koç tarafından oyundan alınmasıyla sona erdi. Bu dakikadan sonra Siskauskas oyuna ağırlığını koydu, önce maçı dengeye getirdi, son periyotta da son tokadı vurdu. Yalnız CSKA adına çok önemli bir oyuncu var, ki bu performansı beklemiyordum kendisinden. Khryapa özellikle CSKA'nın rezil başlangıcında belki de takımını oyunda tutan isimdi. Ayrıca aldığı 10 ribo da cabası. Ne diyelim, CSKA'ya başarılar ardı ardına oynayacakları 4. Euroleague finali öncesinde. Ha bu arada bana göre Messina'nın son Euroleague maçı olacak bu final, keyfini çıkarın.
Yazıyı bitirmeden bir de en başta bir final preview sözü vermiştik onu da yapalım. Favori CSKA, bana göre her Euroleague takımına, her zaman, her yerde olduğu gibi. Haklısınız Siskauskas atamaz 29 sayı ama Barça maçında fena batıran Smodis, Holden hatta Morris üçlüsünden çok şey bekliyorum. Yazıyı bitirmeden ilginç bir not da verelim. Yarı finalde eşleşen aynı ülkenin iki takımın galibi, bir istisna dışında kupayı kazanamıyor. Kim bu istisna derseniz, şimdi Pao'nun koçu olan Obradovic'in o zamanki takımı Joventut Badalona derim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder